Konu : Türkiye Cumhuriyeti ‘ nin 1923 – 1995 arasındaki iç siyasetiyle ilgili izlenimler
İçerikte neler var ? : Atatürk döneminde yaşanan iç
siyasi olaylar , İsmet İnönü ‘ nün cumhurbaşkanlığı döneminde yaşanan iç siyasi
olaylar , 2 . Dünya Savaşı ‘ nın iç siyasetimize etkisi , 1960 darbesi ve 1982
dönemi , 1950 ‘ li yıllardaki siyasi durum , demokrasimizin cumhuriyetle olan
yerleşme süreci
DEMOKRASİYE AŞIK MIYIZ ?
Sayın seyirciler … Maçın 89. dakikasındayız . Evet , gol atma
ihtimali her an söz konusu .
Şakayla karışık , Sadri Alışık !!!
Konuyla ilgisi var mı bu söylediklerimin ?
Aslında doğrudan yok ama olsun . Bu , benim yazım !!!
Türkiye Cumhuriyeti ne yol kat etti acaba ? Bunu irdelemek
gerekli .
1923 ‘ ten itibaren cumhuriyet ilerledi .
Peki ne oldu ki ? ! … Anlatayım .
·
Demokrasi , Türkiye ‘ ye 1923 ‘ te
cumhuriyetin ilanıyla yerleşme aşamasına girdi . Demokratik kültür hemen
aşılanamazdı . Bunun için zaman lazımdı . Cumhuriyetin ilanından sonra ilk
önemli olay halifeliğin kaldırılması olmuştur . Atatürk döneminde 1938 ‘ e dek
olan olaylar hakkında söyleyeceklerim var . 1930 ‘ a dek olan olaylar arasında
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ( Partisi ) ‘ nın kurulması vardır . İlk
olarak Cumhuriyet Halk Fırkası kurulmuştu . Sonraki partimiz az önce söylediğimdir
. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası , devlet bütünlüğü ile ilgili yanlış
tutumlarından ötürü kapatıldı . Şey Sait Ayaklanması , Güneydoğu ‘ da başlamış
ve bastırılmış bir ayaklanmadır .
·
1930 ‘ da büyükelçilerimizden
Fethi Bey ( Okyar ) , Serbest Cumhuriyet Fırkası ‘ nı kurdu . Fakat devrim
karşıtları bu partiye doluşunca ve Menemen olayı da ortaya çıkınca Fethi Bey ‘
in kendi isteğiyle parti kapatıldı . Bu arada Adana ‘ da kurulan Ahali
Cumhuriyet Fırkası da kapatıldı .
·
Türkiye ‘ de 1930 ‘ dan sonra
kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı , üniversite reformu ,
kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı gibi yenilikler de yapıldı .
·
Demokrasi hakkında yazılan çizilen
çok şey olduğu kesindir . Demokrasiye inanmış insanların varlığının olması
zamana bağlıdır . Türkiye , henüz bu bilinci kazanamamıştı .
·
Çok partili siyasi hayat , 1930 ‘
dan sonra 1946 ‘ ya kadar askıda kaldı . O dönemde Cumhuriyet Halk Fırkası tek
parti olarak yönetimde ve mecliste kaldı .
·
Türkiye Cumhuriyeti ‘ nde izlenen
iç siyaset “ barış “ tır . Atatürk döneminde ve sonrasında dış siyasette de
aynı yol izlendi .
·
Menemen Olayı hakkında bir şeyler
söyleyeyim . Bu olay asteğmen ve öğretmen Kubilay ‘ ın başının kesilmesi
sonucunu doğuran bir olaydır . İzmir ‘ de Fethi Bey gezi yaptığı sıralarda
Derviş Mehmet adlı bir tarikat üyesi şeriat istemek söylemiyle halkı kışkırtmak
istedi . Asteğmen Kubilay , durmalarını söyledi . Ve tahta mermilerle ateş
ettirdi . Derviş Mehmet ‘ e bu mermiler etkimeyince onun taraftarları galeyana
gelip asteğmen Kubilay ‘ ın başını kestiler ve sokaklarda dolaştırdılar . Bu
durum duyulur duyulmaz askeri birlikler geldi , olaylar bastırıldı ve Derviş
Mehmet ve yanındaki iki kişi idam edildi .
·
Atatürk , demokrasiyi yerleştirmek
niyetindeydi fakat bunu göremeden 10 Kasım 1938 ‘ de karaciğer sirozundan ötürü
öldü . Onun acısını bütün Türk ulusu duymuş ve dünya da aynı duygu ve
düşünceleri paylaşmıştır .
·
Atatürk ‘ ün ölümüne neden olan
olay onun içki ve tütün bağımlılığı ve bunun sonucu olan karaciğer sirozuydu .
·
Atatürk , kendisine bağışlanan
çiftlikleri ulusuna geri vermiştir .
·
Ölümünden önce yazdığı vasiyetinde
servetini Cumhuriyet Halk Fırkası ‘ na bıraktığını ve gelirin ulaşacağı yer
olarak Türk Tarih ve Dil Kurumlarının olacağını söylemiştir . Evlat edindiği
kişilere aylıklar bağlatmış , kız kardeşine bir ev alınmasını istemiş ve İsmet
İnönü ‘ nün evlatlarına da aylıklar bağlatmıştır . Tarihte görülmemiş olan bir
durum şudur : İlk kez bir devlet adamı için Medeni Kanun ‘ daki saklı payın kaldırılması
ve mirasını istediği kişi ya da kuruma bırakabilmesi anlamında 1933 ‘ te bir
yasa çıkarıldı . Bu yasa 2307 sayılı yasadır .
·
Atatürk ‘ ün sağlığında olan
olaylar arasında şu da vardır : Bulgaristan ‘ ın Razgrat ( ? ) şehrinde bir
Türk mezarlığı bazı Bulgarlar tarafından tahrip edildi . İstanbul gençliği de
Türklere yapılan hareketi kınadılar ve İstanbul ‘ daki bir Bulgar mezarlığına
çelenkler bıraktılar . Atatürk , ulusal bilinci desteklemiş fakat izinsiz bir
gösteri olduğu için de yapılan işi kınamıştır .
·
İstanbul ‘ da şubesi bulunan bir
Avrupalı yataklı vagon firmasında , bu firma Türkiye ile de anlaşmalıydı ,
çalışanlar genelde Fransızca konuşurlardı . İstanbul ‘ da da durum böyleydi .
Bu alışkanlık Osmanlı ‘ dan kalmaydı ve İstanbul ‘ daki aydın kesim bir
gösteriş olsun diye Fransızca konuşurlardı . Bir gün bir memur Türkçe konuştu
ve bunu duyan Fransız müdür o memura ceza kesti ve kötü laflar söyledi . Bunu
duyan İstanbul gençliği Türklere yapılan bu eyleme karşılık olarak bir gösteri
yaptılar ve bu bürodaki Atatürk resmini alıp halkevine teslim ettiler .
·
Çerkez Ethem , Kuvayi Milliye
birliklerinin bir zamanlar başıydı ve sonradan Atatürk ile liderlik
mücadelesine girdi . Ve Yunanistan ‘ a kaçarak onlarla iş birliği içerisine
girdi . Suriye ‘ den beş kişiyi Türkiye ‘ ye Atatürk ‘ e suikast için soktu
fakat bir kişi yakalanınca suikast hazırlık aşamasında önlendi .
·
Atatürk ‘ ün sağlığında Tunceli ‘
de bir ayaklanma olmuştu . Doğu Anadolu ‘ da bu olay önlendi ve bir daha böyle
bir olay oluşmadı .
·
Atatürk , sağlığında demokrasi
kültürünün yayılmasını istiyordu . Menemen Olayı ‘ ndan sonra devrimci kadronun
halkla bütünleşmesi için eğitici , yaygınlaştırılmış bir eğitim
gerçekleştirildi . Ve bir süre daha çok partili yaşama geçiş aksamak zorunda
kaldı .
·
Takriri Sükun Kanunu , Şeyh Sait
Ayaklanması üzerine çıkarıldı . O zamanlar İsmet İnönü başbakandı . Takriri
Sükun Kanunu , özgürlüklere sınırlama getirebilme yetkisini hükümete veren bir
kanundu . 1925 ‘ te ( ? ) çıkarılan bu yasa sonuna kadar uygulandı .
·
İsmet İnönü , iktisat
politikasında Atatürk ile uyuşamayınca 1937 ‘ de ( ? ) görevinden ayrıldı .
Yerine başbakanlığa iktisat bakanı olmuş olan Celal Bayar getirildi . Bu
uyuşmazlığa rağmen Atatürk ve İsmet İnönü arasındaki arkadaşlık devam etmiştir
.
·
Atatürk sağken Bursa ‘ da da bir
ayaklanma çıkmıştı . Fakat olay büyümeden önlendi .
·
Fethi Bey , bir devrimciydi .
Kendi kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası ‘ nda devrime bağlılığını
arkadaşlarıyla beraber söylüyordu . Fakat bu partideki devrim karşıtlarının söylemi
çok başkaydı . İş çığırından çıkmadan Fethi Bey , kendi isteğiyle partiyi
kapattı .
·
Siyasetin anlamı üzerinde birkaç
şey söyleyeyim . Siyaset , izlenen yol demektir . Teknik anlamda ise siyaset ,
devletin belirlediği amaçlara uygun stratejiler demektir . İçte ve dışta devlet
, farklı siyasetler izleyebilir . Fakat ikisinin paralel olması yöneticiler
için bir avantajdır .
·
Türkiye Cumhuriyeti ‘ nde yaşayan
herkesin demokrasiden faydalanması , özgürlüğün korunması – bireysel anlamda –
ve bunun her zaman sürdürülmesi Atatürk ‘ ün istediği bir şeydir . Demokrasi
için hoşgörü gerekir . Ve kişilerin buna inanmaları … Atatürk döneminde
sağlanamayan bu temel ancak 21. yy. a girerken Türkiye ‘ de yerleşme yoluna
girebilmiştir .
·
Demokrasi aynı zamanda kişilerin
eşitliğini savunan bir rejimdir .
·
Atatürk , öldükten sonra 10 Kasım
1953 ‘ te Anıtkabir ‘ de bu günkü yerinde defnedilmiştir . 1953 ‘ e kadar da
geçici mezarında bulundurulmuştur .
·
Atatürk , 1923 ‘ ten itibaren TBMM
tarafından her 4 yılda bir cumhurbaşkanlığına ölünceye dek getirilmiştir .
·
1924 anayasasına göre
cumhurbaşkanı sadece devletin başı olarak bulunuyordu . Hiç yetkisiz gibiydi .
·
Atatürk ‘ ün ölümünden sonra
cumhurbaşkanlığına 11 Kasım 1938 ‘ de İsmet İnönü TBMM tarafından oy birliğiyle
getirildi .
·
2. Dünya Savaşı , Türkiye ‘ yi
üretici erkeklerin silah altına alınmasından ötürü zor günlere ekonomik açıdan
sokmuştur . 1930 ‘ lu yıllarda da böyle bir durum dünyadaki ekonomik krizden
ötürü Türkiye ‘ de vardı . 2. Dünya Savaşı sırasında ekmek gibi temel
malzemeler karneye bağlanmıştır . Stokçulara vergi gibi ek yükler getirilmek
istenmiştir . Fakat yanlış tutumların tamamen önlenmesi söz konusu olmamıştır .
İsmet İnönü , Türkiye ‘ yi savaş dışı bırakmak
için her yolu uygulamıştır . Savaşın bitimine iki sene kala ABD ve İngiltere ‘
nin yanında savaşa girilmiş fakat herhangi bir savaş eylemi gerçekleşmemiştir .
·
İsmet İnönü , yetkisi dışında
kendi partisinin 1946 ‘ ya dek şefi ve doğal olarak “ Milli Şef “ ilan edilmiştir . İsmet İnönü , yüzlerce
eseri Türkçe ‘ ye çevirtmiştir . Tiyatroların çoğalması , klasik müzik gibi
müzik türlerinin yayılması , toprak reformu için Toprak Yasası ‘ nın
çıkarılması – Bu konuda kesin ve açık bir gelişme olmamıştır . - , mecliste
Müstakil Grup adı altında bir parti bölümü kurması onun icraatları arasındadır
. Müstakil Grup mecliste denetim için kurulmuştu . Fakat başkanı yine İsmet
İnönü ‘ ydü . Bu sebepten ötürü gerçek bir denetleme olmadı .
·
1946 ‘ da CHP ‘ den ayrılanlar
Demokrat Parti ‘ yi kurdular .
·
Demokrat Parti , 1950 ‘ de CHP ‘
nin gizli oy , açık sayım ve seçimin
yargı tarafından denetlenmesi ilkesini getirince ve seçimler gerçekleşince
iktidara gelmiştir .
·
Demokrat Parti başındakiler ilk
yıllarda bir kalkınma sağlamışlarsa da maalesef sonradan bir tüketim ,
borçlanma ve savurganlık siyaseti sebebiyle ülkeyi ekonomik buhrana ve
enflasyona itmişlerdir .
·
DP ‘ nin eleştirilebilecek yönleri
çoktur . Devrimi kökünden söküp atmaya kadar uzanan siyasi amaçlara sapmış bir
yönetici kadrosu vardı DP ‘ nin . Mecliste “ halka mal olmuş – olmamış
devrimler “ ayrımını meclis programını okurken DP başkanı söyleyebilmiştir .
Fakat bu kişi cumhuriyetin başından beri gerek İsmet İnönü gerekse Atatürk
zamanında mecliste yer alan biriydi .
·
Ve ardından 27 Mayıs 1960 darbesi
… Askeri yönetim , yeni anayasa ve Adnan Menderes ve iki arkadaşının özel bir
mahkemede yargılanarak asılması … İşte o dönemin iç karartıcı tablosu .
·
2. Dünya Savaşı ‘ nda dış alımı
yoktu Türkiye ‘ nin . Krom gibi maddelerin satışından elde edilen döviz stoku
Türkiye ‘ yi tarihinin en geniş döviz stokuna sahip yapmıştı . Fakat sonradan
DP zamanında bu stok tüketildi .
·
İsmet İnönü , Milli Şefliği
zamanında da DP ile CHP arasında bir uzlaşma zemini aramıştır .
·
Türkiye ‘ nin demokrasi sınavı
bitmemiştir daha . 12 Eylül 1980 ( ? ) darbesine kadar da devlette iç
karışıklıklar yine meydana gelmiştir .
·
Açıkça söylemek gerekir ki Türkiye
‘ nin tarihinde barış ön planda olmuştur . Çünkü Atatürk “ Yurtta barış ,
dünyada barış “ ilkesini getirmiştir . Dışta da Türkiye ülkenin çıkarları
zedelenmesi söz konusu olmadıkça silahlı bir eyleme girişme siyasetini
izlememiştir .
·
Devrimler , kararlı bir şekilde
Atatürk ‘ ün sağlığında yerleştirilmeye çalışıldı . 1930 öncesi dönemde harf
inkılabı , halifeliğin kaldırılması , saat inkılabı , kıyafet inkılabı , Medeni
Kanun ‘ un kabulü gibi adımlar gerçekleştirildi .
·
Benim görüşlerim ise şunlardır :
Türkiye ‘ de Atatürk ‘ ün ölümünden sonra gerek hayat şartları gerekse yanlış
tutumlar sebebiyle demokrasiye geçiş yavaş olmuştur . Bu gün 21. yy. dayız .
Atatürk ‘ ün barış siyaseti hâlâ gündemimizdedir . Yani kaybolmamıştır . Eğer
kaybolursa bu günkü konumumuzu kaybedebiliriz , Orta Doğu ‘ da ve Avrupa ‘ da
siyasi istikrar bozulma noktasına gelebilir
. Türkiye , bir denge unsurudur . Türkiye ‘ yi dışlamak imkanı bu gün pek
yoktur . Bu bakımdan Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak hiçbir ülkeye zarar
getirmeyecektir .
10/03/09
E – postam : dussunce@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder